1 Nisan 2008 Salı

NE GÖRÜYORSUNUZ?

Ne görüyorsunuz?Bardağın yarısı dolumu boşmu yoksa her ikisidemi?Sizi bilemem ama ben yarısı şimdilik boş ve suyumuzu tasarruflu kullanmassak diğer yarısı belkide hiç dolamayacak hatta bu yarım bardak suya muhtaç olacağımız bir gelecek görüyorum.
İstanbul'da etkili olan son yağışlarla birlikte barajlardaki doluluk oranı yüzde 42,29'a yükseldi; ancak sevinmeyin son 10 yılın en kurak döneminin yaşandığı 2007 yılında su kaynaklarındaki doluluk oranı yüzde 54,24 seviyesine inmişti yani henüz geçen senenin su seviyesini bile yakalayamadık.Daha ilkokula giderken öğretirlerdi Sera etkisi,küresel felaket,kutupların erimesi zaman çok çabuk geçti ve gelmez sandığımız felaket yanı başımızda.Bir anda bit gibi büyüyen binalar,tatil köyleri onları yapmak için kesilen hatta yakılan binlerce ağaç.Ve sonuç : Doğanın dengesi insanlar tarafından bozulur habitat değişir.Ve ağaç olmayan yere yağmur yağmaz.Bari elimizdeki kaynakları gereksiz kullanmayalım çok abartın demiyorum gerektiği kadar kullanın yeter.Önlemler basit Bulaşık makinesi kullanın,dişlerinizi fırçalarken suyu açık bırakmayın,halılarınızı evde yıkamayın halı yıkamaya verin,yiyeceklerinizi akan suda değil önce sirkeli suda sonra sonra normal suda bir kabın içinde yıkayın,bozuk çeşmelerinizi,bozuk rezervuarlarınızı yaptırın,çiçekleri sabah erken sulayın,banyoda saatlerce durmayın gereksiz lamba yakmayın falan.Eminim siz bunları zaten biliyorsunuz ben sadece hatırlatmak istedim.
Birde eskiyen su boruları ile boşa akıp giden sularımız var bununla ilgili WWF -Türkiye'nin başlattığı bir kampanya var sanırım herkes duymuştur conta hareketi amacı; kentsel su kayıplarını giderme konusunda sorumlu olan kamu kurum ve kuruluşlarını harekete geçirmek, insanların kendi üzerine düşeni yaptıktan sonra su kayıplarını engellemek için gerekli altyapıyı talep etmelerini sağlamak.Sizde bu kampanyaya katılıp sayın belediye başkanına bir mail atabilir boşa akıp giden sulara karşı başlatılan savaşa katılabilirsiniz.
Zaman sandığımızdan çabuk geçiyor elimizdeki kaynaklarda zaman içinde eriyip gidiyor daha konforlu bir yaşam için ve çocuklarımızın geleceği için sadece biraz tasarruf...
Mutlu günler dilerim.

5 yorum:

aslı'nın mutfağı dedi ki...

Emel'cim bu çok önemli hatırlatmalarından dolayı teşekkür ederim.. Ben de su konusunda çok hassasım, malum su olmayınca hayat da olmuyor.. Elimizdekini korumak ve boşa gitmesini önlemek adına aşağıdaki siteyi paylaşmak istedim.. Susuzluktan kırılan Ankara'da patlayan boruları ve boşa akan suları hatırlayacak olursak bence güzel bir site..
http://www.contahareketi.org

Emel'cim duyarlılığın ve hassasiyetin için çok teşekkürler, keşke herkes senin kadar bilinçli olsa..

lezzetyolculugu dedi ki...

Bu siteyi biliyorum asıl ben teşekkür ederim sende bu kampanyayı hatırlattın.Siteyi yazıma eklersem sanırım daha çok kişiye ulaşır.Malum herkes yorumları okumuyor.Teşekkür ederim

Mebrule dedi ki...

Merhaba, boyle onemli bir konuya degindigin icin tesekkur ederim. Butun dunyada bu boylemidir bilmiyorum ama bizim insanimiz suyunu o kadar gereksiz, dusunmeden harciyor ki. Cesmeden akan temiz suyu araba yikamada, yollari yikamada bilincsizce kullaniyorlar. Evimde kucuk bir bahcem var, yesillik ekiyorum ve onlari sulamak icin yagmur suyundan faydalaniyorum. Burada (Almanyada) herkes boyle yapiyor, cunku hem devlet bu konuda cok bilincli hem de su cok pahali... Tavandan akan yagmur sulari icin kanal borusuna kapak taktik ve altina 1 tonluk varil yerlestirdik. Yagmur yagdigi zamanlarda (ki buralar ormanlik oldugu icin yagmuru hic aramiyoruz) kapagi aciyorum ve kanalizasyona giden yagmur suyu varile doluyor. Arabayi onunla yikiyorum, hatta hali yikadigim da oldu, butun temizlik islerimi o suyla yapiyorum. Burada yine bu suyu tuvalete baglayanlarda var, evin altina buyuk su deposu yapiyorlar ve tuvalete akan su da yagmur suyundan geliyor, hatta dahasi da var camasir makinasinda kullaniliyor, su once temizleniyor ardindan makinaya gidiyor. Bu tur sistemler burada cok yaygin. Kendi kullandigin enerjiyi gunes esenjisi ile uretip artanini elektrik firmalarina satabiliyorsun, boylelikle isinma ve elektrik gibi ihtiyaclarini kendin karsilayabiliyorsun. Bunlar ciddi para gerektiren yatirimlar elbette, herkezin enerjisini kendisinin uretmesi beklenemez. Sadece elimizde olani idareli kullanalim. Cocuklarimiza yasanilacak bir dunya birakalim..Boyle sosyal konular oldumu cenem dusuyor, hoscakal...

lezzetyolculugu dedi ki...

Mebrule hanım
ne güzel yazmışsınız dönüp dönüp tekrar okuyorum.Bizim en büyük sorunlarımızdan biride çarpık kentleşme, bilinçsizce yaptığımız evler ile doğayı kendi ellerimizle mahvettik sağolsun belediyelerimizde doğru düzgün alt yapı sağlayamadılar bize.Senede kaç kere yollarımız kazılır ancak bundan sadece taşeron firmalar rant kazanır bizede açılan deliklere düşmek kalır.Halbuki kanalizasyon borularımız değiştirilse.Hatta deniz suyu arıtma tesisleri kurulsa...Belediyelerimiz daha düne kadar -hala çoğu belediye öyle- temiz sularla park bahçe suluyordu.
İnsanlarımıza bu konularda eğitim verilmeli caydırıcı cezalar uygulanmalı-ki bu Türkiye'de daha yeni başladı-
Teknoloji bir yandan kolaylık sağlarken bir yandan uçuruma götürüyor bizi.Şarıl şarıl akan sıcak su önceden varmıydı.Bir tasın içine sıcak su kor bulaşıkları öyle yıkardı anneannem.Bir kova su ile banyo yapılırdı.Galiba bizim nesil hiç zorluk görmedi kıymetini bilmiyoruz.
Çok uzattım galiba ama yazdıkça yazasım geliyor.
İlginiz için teşekkür ederim.

~Semra Mutfakta~ dedi ki...

sizi bu duyarlılığınızdan dolayı tebrik ediyorum.eskidende severdim yağmuru ancak hiç aklıma damlalar semadan düşerken bu denli sevineceğim gelmezdi.:( Rabbim sonumuzu hayır etsin.herkesin bilinçli olması gerekir,sürekli de söylenilmesi çünkü biz biraz çabuk heyecenlanan ancak çabuk unutan bir milletiz.heh %42-43 olmuşş oooo bu bize bu yaz yeter diyenleri duyar gibiyim.düşündüklerimi dile getirmiş gibisiniz duyarlılığınız için sizi tekrar tebrik ediyorum.
bu arada tariflerinizde birbirinden leziz ellerinize sağlık.