Bu tatlı bir iki ay önce Selma yengemde yediğim ve hayran kaldıktan sonra evde en az haftada 1 kez yaptığım bir tatlı çok hafif dondurma eşliğinde nefis bir sunumu ve tadı var.Mutlaka yapmanızı tavsiye ederim. PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ 16 için en sevdiğim tatlıyı sizlerle paylaşmak istedim.Dilerim sizlerde beğenirsiniz.
Malzemeler
250-300 gr kadayıf
1 su bardağı iri kıyılmış ceviz
1 çay bardağı toz şeker
Muhallebi için,
1 lt süt
2 fincan un
2 fincan şeker
1 vanilya (isteğe göre damla sakızı)
1 paket kremşanti(1 su bardağı sütle üzerindeki tarife göre yapılır)
Hazırlanışı
Kadayıf elle ufalandıktan sonra fırında hafif pembeleşinceye kadar kavrulur.Fırından çıkarıldıktan sonra biraz soğuması beklenir içine şeker ve ceviz ilave edilip harmanlanır 2 ye bölünür.
Bir tencereye süt,şeker,un konur önce orta ateşte pişirilir muhallebi kıvam aldıktan sonra düşük ateşte bir iki dakika daha pişirilip ateşten alınır ve soğumaya bırakılır.Soğuyunca mikserle çırpılır.
1 bardak süt ile 1 paket kremşanti hazırlanır. Muhallebi iyice soğuduktan sonra muhallebinin içine dökülür karışım iyice çırpılır.
Büyük dikdörtgen borcamın içine kadayıfın yarısı iyice yayılır.Üzerine muhallebinin tamamı dökülür üzerine tekrar kalan kadayıf serpilir.Buz dolabında bir gün dinlendirilir.
Afiyet bal şeker olsun!
29 Şubat 2008 Cuma
28 Şubat 2008 Perşembe
Sosyete Mantısı
Okul yıllarımda en çok yaptığım yemeklerden biridir sosyete mantısı öğrenci evimizde bu mantı ile ne çok misafir ağırladık hey gidi.Arkadaşım hatırlatınca tekrar yapayım dedim..Mantının sosyetikliği tartışılır ama lezzeti asla....
Malzemeler
3 yufka
200 gr kıyma
1 soğan
bir tutam kimyon
bir tutam karabiber
bir tutam pul biber
1 çay kaşığı nane
1 çay kaşığı tuz
2 yemek kaşığı su
Süslemek için
yoğurt
2 diş sarımsak
1 yemek kaşığı biber salçası
2 yemek kaşığı sıvı yağ
1 çay kaşığı kuru nane
Hazırlanışı
Yufka 6 eşit parçaya bölünür. Soğan rendelenir diğer malzemelerle birlikte (iç harcı) yoğurulur(biraz cıvık olmalı).her parcanın içine göz kararı kıymalı harçtan sürülür.Gül böreği şeklinde sarılır.Ve bol kızgın yağda kızartılır.Yağı süzülsün diye ayrı bir kaba havlu peçete konur kızaran börekler üzerinde dinlendirilir.
Süslemek için sarımsaklı yoğurt yapılır.Yağı süzülen börekler servis tabağına alınır üzerine sarımsaklı yoğurt dökülür.Salça yağda biraz kızdırılır üzerine dökülür ve son olarak kuru nane serpilir.
Afiyet olsun!
Not: Bu mantıyı kıymayı kavurarakta yapabilirsiniz o zaman tadı gül böreği gibi olur.
Çiğden koyarsanız çiğ börek gibi bir oluyor.Çiğden yapılınca daha lezzetli...
Malzemeler
3 yufka
200 gr kıyma
1 soğan
bir tutam kimyon
bir tutam karabiber
bir tutam pul biber
1 çay kaşığı nane
1 çay kaşığı tuz
2 yemek kaşığı su
Süslemek için
yoğurt
2 diş sarımsak
1 yemek kaşığı biber salçası
2 yemek kaşığı sıvı yağ
1 çay kaşığı kuru nane
Hazırlanışı
Yufka 6 eşit parçaya bölünür. Soğan rendelenir diğer malzemelerle birlikte (iç harcı) yoğurulur(biraz cıvık olmalı).her parcanın içine göz kararı kıymalı harçtan sürülür.Gül böreği şeklinde sarılır.Ve bol kızgın yağda kızartılır.Yağı süzülsün diye ayrı bir kaba havlu peçete konur kızaran börekler üzerinde dinlendirilir.
Süslemek için sarımsaklı yoğurt yapılır.Yağı süzülen börekler servis tabağına alınır üzerine sarımsaklı yoğurt dökülür.Salça yağda biraz kızdırılır üzerine dökülür ve son olarak kuru nane serpilir.
Afiyet olsun!
Not: Bu mantıyı kıymayı kavurarakta yapabilirsiniz o zaman tadı gül böreği gibi olur.
Çiğden koyarsanız çiğ börek gibi bir oluyor.Çiğden yapılınca daha lezzetli...
RÜZGAR Nerden Eserse!
Bize bir yeğen geliyor RÜZGAR ablamın düğme burunlu dünya şekeri bir oğlu olacak.Ablam söylediğinde 39c ateşle evde yatıyordum inanın sevinçten bir anda iyileştim.Ve o gece uyuyamadım o doktora gidene kadar heyecandan yerimde duramadım Azra yı öğrendiğimde de böyle olmuştum.Dünya da anneliği ablamdan daha çok hak edecek birini düşünemiyorum.Ablamın benim üzerimde çok hakkı vardır beni o okuttu desem abartmam hakkı nasıl ödenir bilmiyorum.Dilerim Yaradan Ona da onun gibi çalışkan hayırlı bir evlat verir.
Pazar günü ablam ve annem bize geldi ablama, annemle birlikte kısır yaptık.Ablamın midesinde reflü var bir de RÜZGAR rahatsız olmasın diye ona özel kısır yaptık.Gayette güzel oldu .
Ablama Özel Kısır
Malzemeler
1 büyük kuru soğan
2 su bardağı ince bulgur
2 su bardağı sıcak su
2 yemek kaşığı biber salçası
2 yemek kaşığı domates salçası
1 çay bardağı sıvı yağ
2-3 adet sarımsak
Yarım demet maydanoz
1 tatlı kaşığı kimyon (arzuya göre)
1 tatlı kaşığı tuz (arzuya göre)
1 tatlı kaşığı karabiber (arzuya göre)
2 tatlı kaşığı nane
1 demet kıvırcık
1 adet domates
Varsa bir avuç taze nane yaprağı
2 limon (biri süslemek için)
1 tatlı kaşığı nar ekşisi
Hazırlanışı
Kuru soğan minik minik doğranır tencerede yağ ile kavrulur,pembeleşince salça ilave edilip kavurmaya devam edilir.Ardından bulgur ilave eldir ve bir iki karıştırılır üzerine kuru nane,tuz ve sıcak su ilave edilir ve kapağı kapatılıp aygazdan alınır 15 dakika dinlendirilir.Başka bir kapta Kıvırcıklar çok ince doğranır, maydanoz ,sarımsaklar,domates,taze soğan küçük küçük doğranır harmanlanır.Bulgurun içine diğer baharatlar eklenip(kimyon,karabiber) karıştırılır ve üzerine diğer kaptaki (kıvırcık,taze soğan,sarımsak,domates)malzemeler eklenir içine 1 limonun suyu,1 tatlı kaşığı nar ekşisi ilave edilir karıştırılır. Arzuya göre limon dilimleri ve taze nane yaprakları ile süslenir.(kısırı normalde ben kavurarak yapmam ama bu da çok lezzetli oldu hem de midemizi rahatsız etmedi tavsiye ederim…
Pazar günü ablam ve annem bize geldi ablama, annemle birlikte kısır yaptık.Ablamın midesinde reflü var bir de RÜZGAR rahatsız olmasın diye ona özel kısır yaptık.Gayette güzel oldu .
Ablama Özel Kısır
Malzemeler
1 büyük kuru soğan
2 su bardağı ince bulgur
2 su bardağı sıcak su
2 yemek kaşığı biber salçası
2 yemek kaşığı domates salçası
1 çay bardağı sıvı yağ
2-3 adet sarımsak
Yarım demet maydanoz
1 tatlı kaşığı kimyon (arzuya göre)
1 tatlı kaşığı tuz (arzuya göre)
1 tatlı kaşığı karabiber (arzuya göre)
2 tatlı kaşığı nane
1 demet kıvırcık
1 adet domates
Varsa bir avuç taze nane yaprağı
2 limon (biri süslemek için)
1 tatlı kaşığı nar ekşisi
Hazırlanışı
Kuru soğan minik minik doğranır tencerede yağ ile kavrulur,pembeleşince salça ilave edilip kavurmaya devam edilir.Ardından bulgur ilave eldir ve bir iki karıştırılır üzerine kuru nane,tuz ve sıcak su ilave edilir ve kapağı kapatılıp aygazdan alınır 15 dakika dinlendirilir.Başka bir kapta Kıvırcıklar çok ince doğranır, maydanoz ,sarımsaklar,domates,taze soğan küçük küçük doğranır harmanlanır.Bulgurun içine diğer baharatlar eklenip(kimyon,karabiber) karıştırılır ve üzerine diğer kaptaki (kıvırcık,taze soğan,sarımsak,domates)malzemeler eklenir içine 1 limonun suyu,1 tatlı kaşığı nar ekşisi ilave edilir karıştırılır. Arzuya göre limon dilimleri ve taze nane yaprakları ile süslenir.(kısırı normalde ben kavurarak yapmam ama bu da çok lezzetli oldu hem de midemizi rahatsız etmedi tavsiye ederim…
27 Şubat 2008 Çarşamba
Bir fincan Kahve!
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı varmıdır bilemem ama insana mutluluk verdiği kesin.Resimdeki bisküvi anneanemin eseri tadıda çok güzel.Anneannemin tarif defterini aldım içinde neler var neler çok yakında yapıp sizlerle paylaşacağım.Dün Pınarcım klubem geldi tabii pofuduk oğlu Can'ı da getirdi öyle tatlı ki...tombiş tombiş parmakları var (maşallah) tam sevmelik olmuş. Bir de şen kahkahaları var ki dinlemeye doyum olmaz.
Azra ile çok mutlu olduk.Keşke hergün gelseler de kızımda arkadaşsız kalmasa...
Mutlu günler dilerim.
25 Şubat 2008 Pazartesi
Cevizli,FındıkIı,Damla Çikolatalı Muffın (Topkek)
Bugün arkadaşım Pınar gelecek. Sabah 04 15 sularında Azra nın karnını doyurmak için kalktıktan sonra uykum kaçtı Pınar için bir şeyler yapayım dedim blendır çalıştırıp komşularımı rahatsız etmeden yapabileceğim bir şey düşünürken aklıma muffın geldi.O kadar kolayki herkes yapabilir.
Malzemeler (12 adet)
1 yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı toz şeker
2,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 avuç iri çekilmiş fındık
1 avuç iri çekilmiş ceviz
1 yada 2 yemek kaşığı isteğe göre damla çikolata
Yapılışı
Fındık,ceviz çikolata hariç tüm malzemeler çırpılır(mikser kullanmamanızı tavsiye ederim kabarmasını engeller),ardından ceviz,fındık,çikolata ilave edilir.muffın kalıplarına 2 yemek kaşığı kadar (çok koyarsanız kalıptan taşar) konur.Önceden 170 c de ısıtılmış fırında 25 dakika pişirilir.
Umarım beğenirsiniz.Afiyet olsun!
Malzemeler (12 adet)
1 yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı toz şeker
2,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 avuç iri çekilmiş fındık
1 avuç iri çekilmiş ceviz
1 yada 2 yemek kaşığı isteğe göre damla çikolata
Yapılışı
Fındık,ceviz çikolata hariç tüm malzemeler çırpılır(mikser kullanmamanızı tavsiye ederim kabarmasını engeller),ardından ceviz,fındık,çikolata ilave edilir.muffın kalıplarına 2 yemek kaşığı kadar (çok koyarsanız kalıptan taşar) konur.Önceden 170 c de ısıtılmış fırında 25 dakika pişirilir.
Umarım beğenirsiniz.Afiyet olsun!
İsterseniz üzerine çikolata sosu ile servis yapabilirsiniz.
22 Şubat 2008 Cuma
PATATESLİ GÜLEN OMLET
Malzemeler (4 kişilik)
4 yumurta
3 adet orta boy patates
2 yemek kaşığı kadar taze kaşar rendesi
1 çay kaşığı tereyağı(arzuya göre başka bir yağda olabilir)
1 çay kaşığı un (çevirirken kolaylık sağlıyor)
tuz
Süslemek için
3-4 yaprak kıvırcık
½ domates
1 dilim havuç
1 adet siyah zeytin
1 dilim salam
Yapılışı
Patatesler soyulur.Küp küp doğranır bol yağda kızartılır.Yağı çekilsin diye ayrı bir tabağa havlu peçete serilir üzerine konur.
Başka bir kapta yumurtalar,un,yağ,kaşar,tuz çırpılır.Patatesler orta boy bir tavaya (teflon olursa daha kolay çevriliyor)alınır.üzerine karışım dökülür.Bir tarafı piştikten sonra diğer tarafı çevrilir.Süslemek için ayrı bir tabağa alınır.Kıvırcıklar saç,domates ağız ve kulaklar,havuç burun,salam ise papyon olacak şekilde süslenir.
Afiyetle kalın!
4 yumurta
3 adet orta boy patates
2 yemek kaşığı kadar taze kaşar rendesi
1 çay kaşığı tereyağı(arzuya göre başka bir yağda olabilir)
1 çay kaşığı un (çevirirken kolaylık sağlıyor)
tuz
Süslemek için
3-4 yaprak kıvırcık
½ domates
1 dilim havuç
1 adet siyah zeytin
1 dilim salam
Yapılışı
Patatesler soyulur.Küp küp doğranır bol yağda kızartılır.Yağı çekilsin diye ayrı bir tabağa havlu peçete serilir üzerine konur.
Başka bir kapta yumurtalar,un,yağ,kaşar,tuz çırpılır.Patatesler orta boy bir tavaya (teflon olursa daha kolay çevriliyor)alınır.üzerine karışım dökülür.Bir tarafı piştikten sonra diğer tarafı çevrilir.Süslemek için ayrı bir tabağa alınır.Kıvırcıklar saç,domates ağız ve kulaklar,havuç burun,salam ise papyon olacak şekilde süslenir.
Afiyetle kalın!
21 Şubat 2008 Perşembe
AYRANLI POĞAÇA
Bu tarifi çok severim hem çok basit hem de mayalama derdi yok.Benim gibi mide problemi yaşayan kişilerde mayalı yiyecekler bazen rahatsızlık verebiliyor.Pazar kahvaltılarında bu sıcacık poğaçalar ev halkını mutlu etmeye yetiyor.
Ayranlı Poğaça
Malzameler
125 gr margarin(yarım paket)
3 su bardağı un
1 su bardağı koyu ayran
1 yumurta akı (sarısı üstü için)
Tuz
Kabartma tozu
İç malzeme
Arzuya göre peynir,haşlanmış patates,zeytin olabilir.(ben zeytinli ve peynirli iki çeşit yaptım)
Yapılışı
Margarin eritilir içine yumurta akı ilave edilip çırpılır; ardından un (eleyerek koyarsanız daha çok kabarır)ayran,tuz,kabartma tozu eklenir yoğrulur.Ceviz den biraz daha büyük parçalar koparılır içine arzuya göre iç malzeme konulur (örneğin doğranmış zeytin) yuvarlanır az yağlı tepsiye dizilir.üstüne yumurta sarısı sürülüp önceden 170 c de ısıtılmış fırında 25-30 dakika pişirilir.(İsterseniz tepsiyi yağlamak yerine yağlı kağıt serip üzerine dizebilirsiniz)
Afiyet Olsun!
Ayranlı Poğaça
Malzameler
125 gr margarin(yarım paket)
3 su bardağı un
1 su bardağı koyu ayran
1 yumurta akı (sarısı üstü için)
Tuz
Kabartma tozu
İç malzeme
Arzuya göre peynir,haşlanmış patates,zeytin olabilir.(ben zeytinli ve peynirli iki çeşit yaptım)
Yapılışı
Margarin eritilir içine yumurta akı ilave edilip çırpılır; ardından un (eleyerek koyarsanız daha çok kabarır)ayran,tuz,kabartma tozu eklenir yoğrulur.Ceviz den biraz daha büyük parçalar koparılır içine arzuya göre iç malzeme konulur (örneğin doğranmış zeytin) yuvarlanır az yağlı tepsiye dizilir.üstüne yumurta sarısı sürülüp önceden 170 c de ısıtılmış fırında 25-30 dakika pişirilir.(İsterseniz tepsiyi yağlamak yerine yağlı kağıt serip üzerine dizebilirsiniz)
Afiyet Olsun!
KISSADAN HİSSE
Bazen insanlara inanamıyorum.Ne kadar şükürsüz nekadar bencil olduklarına…Özellikle de canlılar hakkında söylediklerine.
Mesela önce bebekleri olsun isterler sonra bebek kız yada erkek olsun, sonra doğar kız ise çevreden yaşlılar başlarlar “üzülme üzülme ikincisi erkek olur”Niye üzüleyim yahu o benim canım bitanem üstelikte sağlıklı.Sonra bebek büyüdükçe “gözü mavimi bunun yok yok yeşil,kulaklar biraz kepçe sanırım ama boyu uzun; ayyy kafasını konak yapmışsınız”.Yok kardeşim biz sipariş verdik gümrükte bir hata olmuş!
İnsanlar eskiden daha şükür bilen daha olumlu insanlarken her şey daha güzeldi herkes daha mutluydu.Ya da ben çocuktum öyle hatırlıyorum..
Birde bu çocuk çok ağlıyor kucak istiyor aman kucağa alıştırma! Neden!Geçen zaman geri gelecek mi kızımla bu anı bir daha yaşayabilecek miyim.Ya da ben çocuğumla ilgilenmeyeceksem neden evdeyim.
Azra doğduğunda pek uyumuyor ağlıyordu ben bu duruma çok seviniyordum çünkü bu sarılığının artmadığı ve Azranın işitme ve konuşma sorunun olmadığı anlamına da geliyordu.
Selma yengemin ben hamileyken ve ananemin Azra yeni doğduğunda Azra ağlarken anlattığı iki olayı hiç unutmam ve Azra nezaman ağlasa beni nezaman uyutmasa hemen aklıma gelir(iki gündür uyutmuyorda )
Selma yengemin kardeşi doğuştan işitme engelli ve eşi benden birkaç ay önce doğum yaptı.(Ömer Faruk maşallah)Bebek hastaneden eve geldikten sonra kapı çalmış ve bebek sıçramış herkes birbirine sarılmış ve koca insanlar sesle ağlamış.Bu size sıradan bir olay gibi gelebilir ama bu babası doğuştan işitme engelli bir bebeğin işitme engeli olmadığı anlamına geliyor.Bizler elimizdeki değerlerin ne kadar az farkındayız değil mi kaşı şöyle olsun gözü böyle olsun.Çocuk ağlar kabahat olur uyumaz kabahat olur.
Ananemin anlattığı olay ise annem doğduğunda hep ağlar hiç susmaz ananemi çok üzermiş komşularının da annemle aynı zamanlarda doğan bir bebekleri varmış; oda ananem ne zaman görse uslu uslu durur hiç ağlamazmış ananem içten içe bu bebeği kıskanırmış birkaç ay sonra bebeğin doktor kontrolünde sağır ve dilsiz olduğu anlaşılmış.
Demem o ki Mevlam neyler neylerse güzel eyler! Beğenmemek bizim ne haddimize.
Ben pamuğumun Yaradanın bize bakmamız ve en iyi şekilde yetiştirmemiz için gönderdiği bir emanet olduğuna inanıyorum çünkü hepimiz sonunda ona gitmiyormuyuz.
Bence kaşla gözle cinsiyetle uğraşacağımıza şükretmeliyiz.Dünyada hersaniye milyonlarca özürlü çocuk doğuyor milyonlarcası daha nefes bile almadan ölüyor.Milyonlarca insan aç ve sefalet içinde.Milyonlarca insanın yediğimiz her lokmada hakkı üzerimizdeyken böyle gereksiz şeylere takılmamak lazım….
Kıssadan hisse!...
Mesela önce bebekleri olsun isterler sonra bebek kız yada erkek olsun, sonra doğar kız ise çevreden yaşlılar başlarlar “üzülme üzülme ikincisi erkek olur”Niye üzüleyim yahu o benim canım bitanem üstelikte sağlıklı.Sonra bebek büyüdükçe “gözü mavimi bunun yok yok yeşil,kulaklar biraz kepçe sanırım ama boyu uzun; ayyy kafasını konak yapmışsınız”.Yok kardeşim biz sipariş verdik gümrükte bir hata olmuş!
İnsanlar eskiden daha şükür bilen daha olumlu insanlarken her şey daha güzeldi herkes daha mutluydu.Ya da ben çocuktum öyle hatırlıyorum..
Birde bu çocuk çok ağlıyor kucak istiyor aman kucağa alıştırma! Neden!Geçen zaman geri gelecek mi kızımla bu anı bir daha yaşayabilecek miyim.Ya da ben çocuğumla ilgilenmeyeceksem neden evdeyim.
Azra doğduğunda pek uyumuyor ağlıyordu ben bu duruma çok seviniyordum çünkü bu sarılığının artmadığı ve Azranın işitme ve konuşma sorunun olmadığı anlamına da geliyordu.
Selma yengemin ben hamileyken ve ananemin Azra yeni doğduğunda Azra ağlarken anlattığı iki olayı hiç unutmam ve Azra nezaman ağlasa beni nezaman uyutmasa hemen aklıma gelir(iki gündür uyutmuyorda )
Selma yengemin kardeşi doğuştan işitme engelli ve eşi benden birkaç ay önce doğum yaptı.(Ömer Faruk maşallah)Bebek hastaneden eve geldikten sonra kapı çalmış ve bebek sıçramış herkes birbirine sarılmış ve koca insanlar sesle ağlamış.Bu size sıradan bir olay gibi gelebilir ama bu babası doğuştan işitme engelli bir bebeğin işitme engeli olmadığı anlamına geliyor.Bizler elimizdeki değerlerin ne kadar az farkındayız değil mi kaşı şöyle olsun gözü böyle olsun.Çocuk ağlar kabahat olur uyumaz kabahat olur.
Ananemin anlattığı olay ise annem doğduğunda hep ağlar hiç susmaz ananemi çok üzermiş komşularının da annemle aynı zamanlarda doğan bir bebekleri varmış; oda ananem ne zaman görse uslu uslu durur hiç ağlamazmış ananem içten içe bu bebeği kıskanırmış birkaç ay sonra bebeğin doktor kontrolünde sağır ve dilsiz olduğu anlaşılmış.
Demem o ki Mevlam neyler neylerse güzel eyler! Beğenmemek bizim ne haddimize.
Ben pamuğumun Yaradanın bize bakmamız ve en iyi şekilde yetiştirmemiz için gönderdiği bir emanet olduğuna inanıyorum çünkü hepimiz sonunda ona gitmiyormuyuz.
Bence kaşla gözle cinsiyetle uğraşacağımıza şükretmeliyiz.Dünyada hersaniye milyonlarca özürlü çocuk doğuyor milyonlarcası daha nefes bile almadan ölüyor.Milyonlarca insan aç ve sefalet içinde.Milyonlarca insanın yediğimiz her lokmada hakkı üzerimizdeyken böyle gereksiz şeylere takılmamak lazım….
Kıssadan hisse!...
20 Şubat 2008 Çarşamba
CEVİZLİ TEYZE KEKİ
Bu kekin tarifini Ayşe teyzemden seneler önce almıştım hatta benim ilk öğrendiğim kekti.Çok ta sık yaparım ama keki o kadar çok değiştirmişim ki Ayşe teyzem yediğinde kendi kekini tanımamıştı.
Malzemeler
3 yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
1 paket kabarma tozu
1 paket vanilya
2,5 su bardağı un
1 bardak sıvıyağ(tercihen ay çiçek,soya yağı yada fındık yağı gibi ince yağ kullanırsanız kekiniz daha çok kabarır)
1 su bardağı süt
1 su bardağı iri çekilmiş ceviz
1 tatlı kaşığı Hindistan cevizi
½ paket kakao
Arzuya göre biraz limon rendesi
Yapılışı
Şeker ve yumurtalar iyice çırpılır.Sıvı malzemeler ilave edilir biraz çırpılır.ardından kakao ve ceviz hariç malzemeler ilave edilir iyice çırpılır.sonra ceviz ilave edilir bu kez blendırla değil bir kaşıkla karıştırılır.karışımın ¾ yağlanmış kalıba dökülür.Kalan kısma kakao ilave edilir (kakaoyu azar azar ilave ederseniz göz kararı daha iyi olur ama aşağı yukarı yarım paket gidiyor.) kalan karışımda kalıba dökülür.Bir kaşık yardımıyla biraz şekil verilir ama çok bulamaç yapmazsanız iyi olur kestiğinizde daha iyi görünür.Önceden ısıtılmış 170 c fırında yaklaşık 35 dakika pişirilir..
Malzemeler
3 yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
1 paket kabarma tozu
1 paket vanilya
2,5 su bardağı un
1 bardak sıvıyağ(tercihen ay çiçek,soya yağı yada fındık yağı gibi ince yağ kullanırsanız kekiniz daha çok kabarır)
1 su bardağı süt
1 su bardağı iri çekilmiş ceviz
1 tatlı kaşığı Hindistan cevizi
½ paket kakao
Arzuya göre biraz limon rendesi
Yapılışı
Şeker ve yumurtalar iyice çırpılır.Sıvı malzemeler ilave edilir biraz çırpılır.ardından kakao ve ceviz hariç malzemeler ilave edilir iyice çırpılır.sonra ceviz ilave edilir bu kez blendırla değil bir kaşıkla karıştırılır.karışımın ¾ yağlanmış kalıba dökülür.Kalan kısma kakao ilave edilir (kakaoyu azar azar ilave ederseniz göz kararı daha iyi olur ama aşağı yukarı yarım paket gidiyor.) kalan karışımda kalıba dökülür.Bir kaşık yardımıyla biraz şekil verilir ama çok bulamaç yapmazsanız iyi olur kestiğinizde daha iyi görünür.Önceden ısıtılmış 170 c fırında yaklaşık 35 dakika pişirilir..
19 Şubat 2008 Salı
KURUYEMİŞLİ KURABİYE
Kuruyemişli Kurabiye
malzemeler:
· 1 paket margarin
· 2 yumurta (sarıları içine, akları üstüne)
· 5 yemek kaşığı şeker
· 1 paket kabartma tozu
· 1 paket vanilya
· alabildiği kadar un
· 1/2 su bardağı kadar file fındık
· 1/2 su bardağı kadar iri çekilmiş ceviz,
· 1 kahve fincanı file yeşil fıstık
· 1 kahve fincanı file badem
hazırlanması:
1. önce margarin, yumurta sarıları, şeker, kabartma tozu,vanilya, unu ve cevizin yarısını ekleyerek kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yapın. (unu az olursa pişerken yayılır, dikkat edin)
2. kalan kuruyemişleri ayrı bir tabağa döküp harmanlayın
3. hamurları ceviz büyüklüğünde yuvarlayın. yuvarladığınız hamurların her tarafını önce yumurta akına sonra harmanladığınız kuruyemişlere bulayın
4. kurabiyeleri yağlanmış tepsiye dizip, önceden ısıtılmış 160 c' fırında yaklaşık 30-35 dk kadar pişirin. (arzu ederseniz içine kuru üzüm ilave edebilirsiniz.yaklaşık 30 adet kurabiye çıkıyor.)
Afiyet olsun!...
malzemeler:
· 1 paket margarin
· 2 yumurta (sarıları içine, akları üstüne)
· 5 yemek kaşığı şeker
· 1 paket kabartma tozu
· 1 paket vanilya
· alabildiği kadar un
· 1/2 su bardağı kadar file fındık
· 1/2 su bardağı kadar iri çekilmiş ceviz,
· 1 kahve fincanı file yeşil fıstık
· 1 kahve fincanı file badem
hazırlanması:
1. önce margarin, yumurta sarıları, şeker, kabartma tozu,vanilya, unu ve cevizin yarısını ekleyerek kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yapın. (unu az olursa pişerken yayılır, dikkat edin)
2. kalan kuruyemişleri ayrı bir tabağa döküp harmanlayın
3. hamurları ceviz büyüklüğünde yuvarlayın. yuvarladığınız hamurların her tarafını önce yumurta akına sonra harmanladığınız kuruyemişlere bulayın
4. kurabiyeleri yağlanmış tepsiye dizip, önceden ısıtılmış 160 c' fırında yaklaşık 30-35 dk kadar pişirin. (arzu ederseniz içine kuru üzüm ilave edebilirsiniz.yaklaşık 30 adet kurabiye çıkıyor.)
Afiyet olsun!...
18 Şubat 2008 Pazartesi
BİR YERDEN BAŞLAMAK LAZIM...
Bir şey değişir herşey değişir....
Yıllardır takip ettiğim yemek sitelerinden birini de sen oluşturacaksın deseler hayatta inanmazdım.
Gel görki hayat insanları çok değiştiriyor.
07.kasım 2007 de bir kızım oldu ve hayatımın tüm dengeleri bir anda sarsıldı.
Ben hayatı programlamayı seven kendine hedefler koyan ve o hedefleri uygulamak için çabalayan aynı zamanda tam bir işkolik birisiydim.Hatta o kadar hedef koymayı severdimki minik pamuğum Azra bile 2007 hedeflerim arasındaydı hatta Şubat ayı hedeflerim arasında :)
Şimdi düşünüyorum tövbe tövbe Allahın işine karışır gibi...
Neyse şimdiden kafanızı fazla karıştırmayayım.
Velhasıl ben şubat 2007 de hamile kaldım ve herşey bir anda değişti sürekli bulantılar olmaya başladığında anlamıştım hayatı birazda anlık yaşamak lazım her zaman her şey istediğin gibi olmaz...
İkinci şok ta Azra ya bakacak kimseyi bulamayınca ben işi bir seneliğine bırakmak zorunda kalınca oldu.Önceleri çok üzüldüm çok iyi bir yerde çok sevdiğim insanlarla çalışıyordum.
Sonra Azra 20 günlük iken gelen bir telefonla aklım başıma geldi.Sağlık ocağından arıyorlardı tekrar kan tahlili istiyorlar hemde topuktan...
Bir an bayılacağımı sandım çünkü hastaneden size dönersek anlayın ki bir problem var yani bebekte zeka geriliği olabilir demişlerdi..Hemen sağı solu aradık bütün doktor tanıdıkları hepsi korkma bir yanlışlık vardır diyorlar ama ne mümkün..Ertesi günü zor ettik hatta özel bir labaratuarda genetik hastalık taraması bile yaptırdık çok şükür hiçbir şey çıkmadı..
Ve ben anladımki hayatta ailemden daha değerli hiçbir şey yok...
Şimdi evdeyim yirmi dört saat pamuğumla birlikteyiz.Babamıza ve tüm sevdiklerimize kekler,pastalar,mis kokan çörekler yapıyoruz....Yaparken biraz hayal gücü ve bol miktarda sevgimizi katıyoruz.
Blogspota üye olmayı yemek yapmayı öğrendiğim teyzem ve anneannem benden tarifler almaya başlayınca karar verdim.Evdeyim bir yerden başlamak lazım,naçizane el emeği mis kokulu sıcacık tariflerim var neden kızıma bir tarif defteri oluşturmayayım ve sizlerle de paylaşmayayım.....Maksat sevgiyi paylaşmak aslında yemek bahane!..
Kusurumuz olursa affola....
Yıllardır takip ettiğim yemek sitelerinden birini de sen oluşturacaksın deseler hayatta inanmazdım.
Gel görki hayat insanları çok değiştiriyor.
07.kasım 2007 de bir kızım oldu ve hayatımın tüm dengeleri bir anda sarsıldı.
Ben hayatı programlamayı seven kendine hedefler koyan ve o hedefleri uygulamak için çabalayan aynı zamanda tam bir işkolik birisiydim.Hatta o kadar hedef koymayı severdimki minik pamuğum Azra bile 2007 hedeflerim arasındaydı hatta Şubat ayı hedeflerim arasında :)
Şimdi düşünüyorum tövbe tövbe Allahın işine karışır gibi...
Neyse şimdiden kafanızı fazla karıştırmayayım.
Velhasıl ben şubat 2007 de hamile kaldım ve herşey bir anda değişti sürekli bulantılar olmaya başladığında anlamıştım hayatı birazda anlık yaşamak lazım her zaman her şey istediğin gibi olmaz...
İkinci şok ta Azra ya bakacak kimseyi bulamayınca ben işi bir seneliğine bırakmak zorunda kalınca oldu.Önceleri çok üzüldüm çok iyi bir yerde çok sevdiğim insanlarla çalışıyordum.
Sonra Azra 20 günlük iken gelen bir telefonla aklım başıma geldi.Sağlık ocağından arıyorlardı tekrar kan tahlili istiyorlar hemde topuktan...
Bir an bayılacağımı sandım çünkü hastaneden size dönersek anlayın ki bir problem var yani bebekte zeka geriliği olabilir demişlerdi..Hemen sağı solu aradık bütün doktor tanıdıkları hepsi korkma bir yanlışlık vardır diyorlar ama ne mümkün..Ertesi günü zor ettik hatta özel bir labaratuarda genetik hastalık taraması bile yaptırdık çok şükür hiçbir şey çıkmadı..
Ve ben anladımki hayatta ailemden daha değerli hiçbir şey yok...
Şimdi evdeyim yirmi dört saat pamuğumla birlikteyiz.Babamıza ve tüm sevdiklerimize kekler,pastalar,mis kokan çörekler yapıyoruz....Yaparken biraz hayal gücü ve bol miktarda sevgimizi katıyoruz.
Blogspota üye olmayı yemek yapmayı öğrendiğim teyzem ve anneannem benden tarifler almaya başlayınca karar verdim.Evdeyim bir yerden başlamak lazım,naçizane el emeği mis kokulu sıcacık tariflerim var neden kızıma bir tarif defteri oluşturmayayım ve sizlerle de paylaşmayayım.....Maksat sevgiyi paylaşmak aslında yemek bahane!..
Kusurumuz olursa affola....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)