18 Haziran 2008 Çarşamba

AYVALIK-Bölüm 1 Cunda

Tatil bitti ama esintisi uzun süre gitmeyecek.Ayvalık su gibi bir yer doyulmuyor içtikçe içesin,gittikçe gidesin geliyor.Bizlere sunulmuş bir lutuf.Bütün çirkinliklerden;çirkefliklerden uzak, yalnızca ruh ile baş başa kalınabilcek bir yer.Sadece derin bir nefes alıp mis gibi havayı solumak bile yeterli geliyor insana.Ben çok beğendim bedenim geldi ama ruhum kalmak için direniyor....


Cundaya gitmek için Türkiye'nin ilk Boğaz köprüsünden geçtik önce.Sonra kısa bir yürüyüş.Yukarıdaki bir güneş saati.Yerde görünen aylardan ,o günde hangi ayda isen o ayın üzerine geliyorsun;gölgen nereye düşüyorsa saat o...Cundalı Ahmet Erol keskin anısına Belediye başkanlığı tarafından yapılmış.Enterasan değilmi.

Yürüyüşümüze devam ediyoruz Balık için önerebileceğim iki yer var çok paranız varsa Bay Nihat,Birde fiyatça daha uygun lezzetçe harika zeytin yağlıda bir numara Deniz Restaurant












Yürürken bu pisicikle karşılaştık kıyıda duran balığı avlamak için pusuya yatmış dünyayla bağlantıyı koparmış...



Ayvalık buzlu bademiyle de çok ünlüdür gerçi ben pek sevmedim ama müptelası azımsanmayacak kadar çok...



Yürürken mis gibi kokular gelmeye başladı birden.Nerden nerden?diye düşünürken taze külah yapıldığnı farkettik.


Dayanamadım hemen Cunda'nın meşhur sakızlı ve karadutlu dondurmasının tadına baktım (Bu eşimin tabağı ben o enfes kokudan sonra külahta yedim)


Cunda harika bir yer bir çok adı var Ali bey adası da bunlardan biri.Ayvalıkta düşmana ilk kurşun atan askerin Ali Çetinkaya'nın anısına ismi değiştirilmiş.Bir adıda Moshonisi’ (Kokulu Ada) bu ismide Rumlar takmış.Adı ne olursa olsun ne harika bir yer değilmi.Yemek yerken denizin içinde gibisiniz.Gerçi Cunda'da hayat güneş batınca başlıyor ama...





Azra olunca istediğimiz her yeri gezemiyoruz bu yel değirmenini kilometrelerce uzaktan ancak bu kadar çekebiliyorum


Cunda adasında mübadele ile göç etmiş bir çok Rum var ve onların yerine gelen Türkler.Bu sebeple bir çok kilise mevcut.Bu hangisidir bilmiyorum çok uzaklardan görüntüledim.

Yürüyüşe devam; sahil boyunca restoranlar,cafeler mevcut.Hepsi birbirinden güzel hepsi deniz manzaralı iyot kokuku...

Meşhur Taş Kahve bir yudum çay yudumlayıp iki lafın belini kırabileceğiniz mükemmel bir yer...

Cunda'da sezon tam olarak açılmadı.Burası çarşı ancak pekte kalabalık değil.Sezonda burası çok kalabalık oluyor.


Burası neresi bilin bakalım?

Bu şişeler ne mi?Tabiki meşhur Ayvalık zeytin yağı.Buralara gelinirde sabun ve zeytin yağı alınmazmı..






Ayvalık ta ayçiçek yağının lafı bile olmaz her şey zeytin yağı ile mis gibi.Otlarla yapılmış mezeleride çok meşhur.Binbir çeşit meze var hangisini istersiniz.


Tatilin son günü son bir kez daha Cundaya uğradık.Balık yemek için.Midem çok kötü aslında çokta halsizim ama yinede tutturdum balık diye Deniz restorantta ızgara levrek yedim.Midem kötü olmasına karşın birde ben midye isterim deyince eşim yolda hastalanmada ne istersen ye dedi..




Limonlara tül geçirip bağlamışlar harika bir fikir böylece sıkarken çekirdekleri düşmüyor...Bundan sonra bende öyle yapacağım.


Salata bana o kadar iyi geldiki kaşarlı otlu falan,balığı beklemeden kızarmış ekmekle nerdeyse yarısını yedim


Bu da deniz börülcesi tadı çok güzel Ayvalık'a yolunuz düşerse tavsiye ederim.Ben kabak çiçeği dolmasıda istedim ama henüz çıkmamıştı akşam için hazırlıyorlarmış daha pişmemiş.Daha çok şeyler yerdim ama yolda rahatsızlanıcam diye korkup yemedim.
Bu da Ayvalık'a özgü meşhur lor peyniri tadı harikaydı mutlaka tavsiye ederim.Oralara gidip Ayvalık tostu yemedinmi diye soranlar için söyleyeyim yemez olurmuyum ancak fotoğraf makinemin pili bittiği için fotoğrafını çekemedim.Meşhur lokma tatlsıda yedim onun fotoğrfını daha önce yayınlamıştım.Şimdilik Cunda'dan bu kadar.

Sevgiyle kalın....

6 yorum:

aslı'nın mutfağı dedi ki...

Ohhh deniz kokusu burnuma geldi sanki.. Ne güzel.. Sezonun tam açılmamamış olması da bence daha iyi, kalabalık olmaması açısından..Limona tül geçirme fikri çok hoşuma gitti, hiç aklıma gelmezdi..

ebrulitatlar dedi ki...

Emel'cim hoşgeldin canım. Otelde bir rahatsızlık geçirmişsin. Umarım daha iyisindir. Çok geçmiş olsun. Fotografların hepsi süper. Bayıldım. Bizde iki hafta önce Assos'ta konaklayıp, günübirlik Ayvalık ve Cunda adası gezisi yaptık. Cunda'da çekilen YOL ARKADAŞIM dizisinin çekildiği mekanı merak ediyordum. Senin çektiğin kilisenin hemen arkasındaki sokaktaymış. Gidip baktık, etrafında biraz gezindik. Orada yaşamanın hayallerini kurdum biraz. Cundanın sakinliğini çok sevdim. Ayvalık her yönüyle gidip, görülesi bir şehir gerçekten. En ufak fırsatta tekrar gitmeyi istiyorum.
Çok öpüyorum seni, sevgiler canım..

ayşegül mutfakta dedi ki...

valla hoş ve leziz bir tatil olmuş. fotografını koyduğun herşey nefisti yemiş kadar olduk..
ayrıca tüllü limonlar benimde favorim oldu, deniycem.. ;) sevgiler..

Mebrule dedi ki...

Canim benim, hangi fotografa bakacagimi sasirdim. Fotograf makinan cok net cekmis, uzaklari yakin etmis, tekrar gule gule kullan...

Buzlu bademi cok severim, Pamukkale`ye her gittigimde yerdim eskiden... Izgara levrek, dondurma, lor peyniri ve zeytinyagi... Iyot kokusu ve huzur... Ilk ucaga atlayip gelesim var oralara, cok begendim cokkk...

Limona tul gecirme fikrine bende bayildim, eee akil akildan ustunmus...Sofrayada renk gelmis olur boylece...

Lafi cok uzatmayayim, sevgiler...

Mail atarim bugun...

Adsız dedi ki...

canım
merhaba tatilin güzel geçmiş çok sevindim ama benden sana bir tavsiye ayvalığa birde kışın bir hafta sonu git olurmu..:))).bana yorum yazmışsın ama maalesef okunmuyor blogcuda sorun var galiba bu hafta sonu bende blogspota geçecem çok sıkıldım çünnki blogcudan ..sevgiler...

www.blogcu.com/anemonunmutfagi

Adsız dedi ki...

Cunda Adası senelerdir oraya giderim.Her sene hiç bıkmadan , o kadar güzel ki , sakin , sessiz , huzur veriyor adeta.Yol Arkadaşım ın çekildiği yere bende gittim.Klisenin hemen arkasındaki sokak.Başka bir deyişle.Çeşmenin üstündeki sokak.
Harika bir yer.

Sevgiler...