Ramazan menüsünde,köfte kesin var bazı günler ciğer bazı günler ise tavuk yarenlik ediyor bu enfes köftelere.
Sen yedikçe tabak tabak yenisi geliyor.Doy artık diye gözüne bakan yok.Güler yüzlü garsonlar etrafta koşuşturuyor.Sonra öğreniyorum daha iftar bile açamamışlar.Önce bizi beklemişler.Herkes doyunca yanımızdaki masada yerlerini alıyorlar.
Sami ustaya giderken, eşim çekti bu resmi.Yalnızlığın fotoğrafı gibi geldi bana onun için ekledim..
Bir çılgınlık yapıp.Kadıköye geçiyoruz.Moda da yürüyüş iyi geliyor.
Tesadüfen bu güzel mekan gözümüze çarpıyor"Saklı Bahçe"inanılmaz şık bir yer.Sonra öğreniyoruz ki Sezen Aksu haftada bir gün burada dostlarıyla buluşup güzel şarkılarını söylecek.Nasıl yani diyorum."Sezen hanım eski komşumuz" diyorlar.
Ve son vapura binip Karaköy'e geri dönüyoruz.Arabaya atlayıp Sultan Ahmet'e geçiyoruz.Burada kahvelerimizi yudumlayıp muhabbeti harlıyoruz.Dükkanlar kapanmış.Bizim oturduğumuz yerde kapanmaya hazrılanınca bizde parka geçiyoruz.Sultan Ahmet sakinleşmiş aileler demliklerini kapmış sofraları kurmuş meydanda sahur yapıyor.İmrenerek,yüzümüzde gülümsemeyle evimize dönüyoruz...
Sonraki durak"Fethi Paşa Korusu"....
Köfte neden bu kadar lezzetli diyorum."Köftenin iyisi kaburga kıymasından olur içine de az bir şey iç yağ konulur.Ama dikkat edin kuyruk yağı olmasın kokar diyor"baş garson.
Sonra, bu köftelerin mimarı Sami ustayı merak ediyorum.Ve arkadaşım hemen gösteriyor.O kadar şekerlerki köftelerin yanına gidip fotoğraf çekmeme bile izin veriyorlar.
Hem gözümüz hem karnımız doyuyor şükür.Çayımızı içip iç huzurumuzla kalkıyoruz.
Sonraki durak"Fethi Paşa Korusu"....